Mustafa Deniz Serter: ‘Amacım ülkemin insanlarının içinde bulunduğu hali gösterme’

“`html

Mustafa Deniz Serter’in Yeni Öykü Kitabı ‘Kargadaş’ Yayınlandı

Ünlü yazar Mustafa Deniz Serter’in üçüncü öykü kitabı olan ‘Kargadaş’, Parma Kitap tarafından okuyucularla buluştu. İlk iki kitabı ‘Sessiz’ ve ‘Can Davası’ gibi, bu eserinde de yazar, toplumsal meseleler, ekonomik zorluklar ve halkın yaşadığı sosyal sorunlara değiniyor. Ancak, Serter’in öyküleri sadece sıkıntılarla dolu değil; okuyucular, sıradan hayattan karakterlerin gündelik yaşantılarına gülümseyerek tanıklık ediyor. Fakat aniden gelen bir başka öyküyle birlikte, derin bir hüzün de hissettirebiliyor. Serter, kaleminden karşımıza çıkan olayları süslemeden, sadeliği ile aktarıyor.

Çatışmalar ve Hayatın Gerçekleri

‘Kargadaş’ kitabınızda, hem komik hem de hüzünlü öykülerin bulunduğunu söylüyorsunuz. Bu farklı duyguları yansıtmanızdaki amaç nedir?

Mustafa Deniz Serter
Kargadaş, Mustafa Deniz Serter, 100 s., Parma Kitap, 2024

Bu bir tercihtir, evet. Kahramanların bireysel hikayelerini işlerken, okuyucuya evrensel sorunları da göstermek istiyorum. Yani, kişisel hikâyeden toplumsal hikâyeye geçiş yaparak hayatın gerçeklerini yansıtmayı hedefliyorum. Öykülerimdeki karakterler genellikle kendi iç mücadeleleriyle savaşıyor. Benim yazma tarzım, gözlemlerime dayalı ve bu doğrultuda ilerliyor. Tamamen kişisel bir çemberin içinde kalmayı seçiyorum ve bu çember dışına çıkmamayı yeğliyorum.

Öykülerin Arka Planı

Öyküleriniz toplumsal duyarsızlığı ele alıyor. Okuyucuların bunlarla karşılaşınca hissetmeleri gereken duygulardan bahsedebilir misiniz?

Öykülerim, toplumsal sağırlığa bir tepki olarak doğuyor. Okuyucu bu öykülerde kendisinden bir kesit bulduğunda, zorlukları ve çaresizliği daha iyi kavrayacaktır. Her bir öykü, derin anlamlar taşıyor ve bu anlamları kaybetmeden, okuyucuya sunuyor. Bu bağlamda, ben okuyucunun üzülmesini istemiyorum; çünkü hayatın tüm zorluklarına rağmen her şeyin üstesinden gelinebilir. Hayat, düşündüğümüzden daha güzel olabilir.

‘Pes Etmemek, Yaşamanın Temelidir’

Kitabın adı ‘Kargadaş’, içindeki bir öyküden geliyor. Bu ismin seçimi neden bu kadar özel?

Bu öykü üzerinde uzun süre düşündüm. Her insanın içinde bir huzursuzluk barındırdığına inanıyorum ve bu huzursuzluğun zamanla büyüdüğünü gözlemliyorum. Pes etmek, hiçbir canlı için doğal değildir. ‘Kargadaş’ öyküsünde, zorlukların üstesinden gelmeye çalışan bir karakter var; bu karakter, karmaşık bir durumda çözüm arıyor. Hayatın dinamikleri içerisinde, bu tür olayların anlamları daha fazla önem kazanıyor. Öykülerin beni yönlendirmesiyle, kitabın adı buradan gelmiş oldu.

Toplumsal Gerçekleri Yansıtan Hikayeler

Kitabınızda yer alan hüzünlü öyküler, üçüncü sayfa haberlerinin arka planını yansıtıyor. Bu tür haberlerden ilham aldığınız oldu mu?

Ülkede çoğu insanın yaşadığı zorluklar, pek çok kez üçüncü sayfa haberlerine konu oluyor. Her yaş grubundan insanlarda bir karamsarlık ve çaresizlik hissi mevcut. Amacım, bu toplumsal gerçekliği öykülerimle insanlara iletmek. Her gün toplumsal yaşamın acımasız yüzüyle yüzleşiyoruz; bu yaşamı anlatmaya, gözlemlediğim her şeyden yola çıkarak yön vermeye çalışıyorum. Umuyorum ki, bir gün üçüncü sayfa haberleri yerini umut dolu hikayelere bırakır.

Hayatın İyileştirici Gücü Üzerine

Ekonomik zorluklar öykülerinizin merkezinde önemli bir yer tutmakta. Yazar olarak bunun toplum üzerindeki etkisi üzerinde durmak istiyor musunuz?

Toplumdaki gerçeklere dikkat etmeliyiz. Geleceği karamsar bir biçimde görmek yerine, daha iyi koşullara ulaşma adına harekete geçmeliyiz. Yazarlar, toplumun süreçlerine duyarsız kalmamalı; edebiyat bu durumların farkında olarak yazılmalı. Kahramanlarım, yaşadıkları sıkıntılara karşı direnen kişiliklerdir. Bir şeylere dikkat çekmek ve sesimizi duyurmak, tüm edebiyatçıların görevi olmalıdır.

Genç Yazarlar için Tavsiyeler

Son olarak, yeni yazarlarla ilgili önerileriniz neler?

Yeni yazarlar, cesaretlerini asla kaybetmemelidir. Yazma isteği, hayatın akışında uygun bir yer bulabilir. Herkesin yazar olabilmek için geçmişine bakması, anlam yaratmaya ve hikayelerini paylaşmaya devam etmesi önemlidir. Türk edebiyatının bugünkü durumu, zor bir süreçten geçse de, yeni yazarların sesi tüm toplumu etkileyecek güçte. Onları cesaretlendirmek ve “yazmaya devam edin” demek, en uygun tavsiye olur.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir